ANKARA – CHP’nin 4-5 Kasım’da yapacağı 38. Olağan Büyük Kurultay sürecinde en önemli aşama olan 81 il kongresi tamamlandı, genel başkan ve parti yönetimini seçecek delegeler belirlendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Grup Başkanı Özgür Özel arasında genel başkanlık yarışına sahne olacak kurultay için iki taraf da iddialı. Başladıkları noktanın çok ilerisinde hatta önde olduklarını söyleyen “Değişimciler”e göre delege sokağın, parti tabanının sesine kulak verecek. “Değişim için ne zaman ne de aktörler uygun” diyen “genel merkezciler” ise gerçek bir yenilenmenin Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde ve yerel seçim sonrasında tartışılıp hayata geçeceği görüşünde.
Kurultay hazırlık çalışmalarının başladığı CHP’de Parti Meclisi 25 Ekim’de son kez toplanarak faaliyet raporunu görüşecek. Bu toplantının ardından kurultay için son hazırlıklar yapılacak. Genel başkan adaylığı için imza toplama süreci de bu hazırlıklardan biri olacak.
İMZA YARIŞI
CHP tüzüğüne göre genel başkan adayı olmak için delegelerin yüzde 5’inin imzasının alınması gerekiyor. Bu da oy kullanacak toplam 1670 delegeden 69’unun imza vermesi anlamına geliyor. Ancak iki taraf da daha yüksek sayıda imza toplayarak kurultay sürecine daha avantajlı başlama hesabı yapıyor.
Özgür Özel’in genel başkanlığını destekleyenler arasında “500 ve üzerinde imza toplarsak, bunun psikolojik etkisi ile kurultayı kazanmaya bir adım daha yaklaşırız” görüşünü savunanlar var. Yerel seçim öncesi oyunu açık etmek istemeyen bazı delegelerin durumunun dikkate alınarak bunun bir yarışa çevrilmemesini isteyenler ise 150-200 imzanın yeterli olacağı görüşünde.
İmza “Genel merkezciler” açısından da tartışma konusu. Bir grup Kılıçdaroğlu’nun delegenin büyük kısmının imzasıyla aday gösterilmesi gerektiğini söyleyip, imza toplamaya başlarken bir grup ise, “Delegasyonlarda fireler olur. Önümüzdeki 2 hafta içinde de değişimler olacaktır. Biz şu kadar imza verdik, bu kadar oy aldık tartışmasına da yol açmaya gerek yok. Makul sayıda bir imza yeterli” diyor. Toplanan imzaların bir gösterge olmayacağını savunanlar da, “Her zaman imza toplanır ama bunun ancak yüzde 60’ı oya dönüşür. O nedenle çok güvenmemek lazım” uyarısı yapıyor.
Taraflar kendi içlerinde de imza toplamayla ilgili ayrışıyor, ama “genel merkezcilerin” milletvekillerinden imza toplama usulüne iki taraftan da eleştiriler var. Bir grup imza isteyerek milletvekillerini bölmenin doğru olmadığını söylerken, bir grup ise geçmişte de imza toplandığını ama bunun yerine, şekline, usulüne dikkat etmek gerektiğini ifade ediyor.
TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ VAADİ KARŞILIK BULACAK MI?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tüzük değişikliği önerilerini geçtiğimiz hafta kamuoyu ile paylaştı. Buna göre yüzde 50 cinsiyet kotası uygulanacak, milletvekilleri için 3 dönem sınırı getirilecek. Seçimlerde oyunu düşüren il yönetimi kendiliğinden düşecek. Mahalle delege sistemi kaldırılacak. Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler tüzük değişikliği önerilerinin parti örgütü ve delegelerde olumlu karşılık bulduğunu söylüyor. Bunu samimi bulmayan “değişimciler” ise “Yüzde 33 cinsiyet kotasını uyguladık mı? Başarısız il başkanı alınacak, başarısız genel başkanı kim alacak?” sorularını yönelterek bu vaatlerin etkili olmayacağını savunuyor.
BLOK LİSTE-ÇARŞAF LİSTE TARTIŞMASI
CHP’nin neredeyse her kurultayında parti yönetiminin blok listeyle mi, çarşaf listeyle mi seçileceği tartışma konusu olur. 4-5 Kasım kurultayı öncesinde de Parti Meclisi’nde istenen üyelerin seçilmesi için genel merkezin blok liste yapacağı iddia edildi. Bazı MYK üyelerinin de bu görüşü savunduğu biliniyor. Ancak partide bu konunun sürekli tartışma konusu olduğunu hatırlatan birçok isim “Bu tartışmayı hep yaparız ama temayül çarşaf listedir. Bu kurultayda da yine çarşaf liste olur” diyor. Genel başkanlık seçiminin kurultayın birinci günü yapılacağını hatırlatan bazı partililer, genel başkanın göreve devam edeceğinin ortaya çıkacağı bir tabloda Parti Meclisi seçiminde kimi görüşme, anlaşmalarla denge sağlanacağı yorumunda bulunuyor.
Sonuç olarak kurultaya yaklaşık 2 hafta kala taraflar iddialarını artırmış durumda. Gözler son sözü söyleyecek delegede.