Feramuz Erdin yazdı
Antalya’da tesadüfen tanıdığım 8 yaşındaki İranlı kız çocuğu Nihal, annelerinin kendilerini terk etmesinden sonra babası ve 13 yaşındaki ablasıyla yaşıyordu. Babası ve ablası kendi gündemleri ile meşgul olduğu için Nihal, bazı geceler Türk arkadaşlarının evinde kalıyordu. Dışarıda kaldığı gecelerde ne arayanı ne de soranı oluyordu. Minik Nihal bu küçük yaşında kendini korumayı, uyanık olmayı ve en önemlisi haddini bilmeyi çoktan öğrenmişti. Misafirlikte bulunduğu bir evde çağırılmazsa sofraya oturmuyor, hatta teklif edilmezse gün boyunca bir bardak su dahi istemiyordu! Neyse ki arkadaşlarının vicdanlı aileleri onu ellerinden geldiğince koruyup gözetmeye çabalıyordu.
Nihal ailesi tarafından bilinçli olarak savunmasız bırakılmıştı. Muhakkak ki bu durumda olan daha birçok çocuk vardır…
Peki, ilgilendiğimizi; gözetim ve denetim altında tuttuğumuzu düşündüğümüz çocukları hangi görünmez tehlikeler bekliyor, şimdi biraz da buna göz atalım:
AKRAN ŞİDDETİ VE ZORBALIK
Okulda veya oyunda çocukların en sık yaşadığı durum budur. Gücü yeni yeni tatmaya başlayan akranlar aynı zamanda zalimliği de deneyimlemeye başlamışlardır. Bu gibi olaylar daha çok okul ve aile içinde halledilir. Zaten çocuklar da gelişim süreçlerinde bir orta yol bulurlar.
ŞİDDET VE SİLAH KULLANIMI
Daha çok batı ülkelerinde görülmesine rağmen, ülkemizde de böyle birkaç olumsuz örnek yaşanmıştır. Okul veya çocuk parklarına elinde silahla dalan öğrenci veya yetişkinler kan dökmüş ve çok sayıda can almıştır.
Anlık gelişen olaylar oldukları için genelde önceden tesbit edilebilmesi ve engellenmesi güç olaylardır. Çocukların öz savunma, saklanma ve kaçma becerilerinin geliştirilmesi bir çözüm yolu olabilir.
DİJİTAL OYUNLAR VE ÇİZGİ FİLMLER
Bazı dijital oyunlar ve çizgi filmlerin çok sayıda bilinçaltı mesajı verdikleri artık bilinen bir gerçektir. Dijital oyunlar esnasında kötü niyetli kişiler çocukların mahremlerine kolaylıkla ulaşabilmektedir.
İtaat ilkesine dayanan bazı canlı dijital oyunları oynayan çocukların intihara bile sürüklendiği daha önce de gündeme gelmişti.
BAĞIMLILIK YAPICI MADDELER
Okulun torbacısı tarafından parası alınan ancak istediği mal temin edilmeyen bir ortaokul öğrencisinin intikam alma planını duyduğumda neredeyse küçük dilimi yutacaktım! Kötülük ve ahlaksızlığın diz boyu olduğu organize çetelerin çocukları hedef dışında tutması tabii ki beklenemezdi ancak, bu konuların bu kadar uluorta yaşanabiliyor olması açıkçası kamu düzeni açısından utanılacak bir durumdur.
Bağımlılık yapıcı maddeler artık o kadar kolay ulaşılabilir ve özenilir haldedir ki ailelerin bu konuda çok ama çok dikkatli olmaktan başka yapabileceği bir şey yoktur. Çocuğun harcamaları, ilişkileri ve genel durumundaki tuhaflıklar sürekli gözlenmelidir.
Bağımlılık yapıcı maddeleri temin edenlerin önemli bir kısmının cinsel istismar peşinde olduklarını veya ücretlerini bazen de insan bedeni karşılığında tahsil ettiklerini unutmamak gerekir.
CİNSEL İSTİSMAR
Tabii ki en hassas durum ensesttir. Savunmasız bir çocuğun aile bireyleri veya diğer yakınları tarafından suiistimal edilmesini ortaya çıkarabilmek ancak iyi bir gözlem ile mümkündür. Daha geçen ay Zonguldak’ta 2 yaşındaki bir kız çocuğu, annesinin erkek arkadaşı tarafından maruz bırakıldığı istismar ve şiddet sonucunda hayatını kaybetmişti! 8 yaşındaki ablasının da aynı şekilde mağdur edildiği ortaya çıkmıştı.
Interpol’ün, küçük çocukların cinsel istismarını 2022 yılında dünyada en çok işlenen suçlar arasında gösterdiğine daha önceki yazılarımızda değinmiştik. Özellikle internette kontrolsüz kalan çocuklar, uluslararası çeteler tarafından mağdur edilmektedir. Bu çocuklar, çıplak fotoğraf paylaşmaktan, ailesinden gizli fiziki buluşmaya kadar varan birçok uygunsuz davranışa yönlendirilmektedir.
Cezaevinde ölen ABD’li milyarder Epstein’in dünyanın ileri gelen insanlarına “pizza” kodu altında cinsel istismar amacıyla çocuk temin ettiği ortaya çıkmıştı. Bu olaylara karışan isimler bugün bile tam anlamıyla ortaya çıkarılamamıştır.
Pedofili, yani çocukla cinsel ilişki isteği dünyada çok yaygın görülen bir suçtur.
“WOKE” AKIMI
BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi her insanın, kimliğine bakılmaksızın doğuştan gelen eşit ve vaz geçilemez haklara sahip olduğunu vurgular. Pratikte böyle olamasa da devletlerin bu eşitliği sağlama zorunluluğu vardır.
ABD’de başlayan ve batıda hızla yayılan woke ( uyanmış) hareketi ise eşcinsel haklarının tanınmasından ziyade, LGBT+I yaşam tarzının yayılmasını amaçlayan bir anlayıştır. Artık birçok batılı devlet kuruluşunun resmi internet sitelerinde LGBT desteğine rastlamak mümkündür.
Woke hareketine göre insanlar kadın veya erkek olarak sınıflandırılamaz. Çocuklar belli bir yaşa gelince cinsel kimliklerini kendilerine sunulan birçok tercih arasından belirlemelidir.
Woke hareketinin yaygınlığı ve cüreti artık ABD’de bile tartışma konusu haline gelmiştir. Örneğin, bu popüler akıma destek veren ABD’nin Migros’u sayılan Target’in ve ünlü bira markası olan Budweiser’in hisseleri bir gecede toplam 28 milyar dolar değer kaybetmişti.
Aynı şekilde Türkiye’de çevrimiçi satış yapılan bir internet sitesi de çocuklara yönelik cinsel içerikli oyuncak satışı yaptığı ortaya çıkan bir mağazanın faaliyetine derhal son vermişti.
DEVLET HAZIR
Aslında hem aile ve çocuğun korunması hem de suçların engellenmesi adına devlet kurumları çalışmalarını sürekli sürdürüyor. Ancak bunların her şeyden haberdar olması ve her yere zamanında yetişebilmesi tabii ki mümkün değildir.
Çocukların korunmasında en büyük sorumluluk yine ailelerine ve yakınlarına düşmektedir. Çocuğun normalin dışındaki her faaliyeti, hareketi ve durumu ailesinin dikkatini çekmeli ve takip edilmelidir.
Okullar, eğitim kurumları, spor ve sosyal etkinlik ortamları çocukların güvenliğini sağlayacak şekilde düzenlenmeli ve burada çalışan sorumlulardaki farkındalık durumu geliştirilmelidir.
Herhangi bir olumsuzluğun tesbiti halinde ise derhal ilgili kamu kuruluşları ile irtibata geçilmeli ve birlikte çözüm yolları geliştirilmelidir.
patronlardunyasi.com
